‘Kadın emanettir sözüne saldıranlar iyi niyetli değil’

Emine Bulut’un eski kocası tarafından canice öldürülmesi sonrasında kadına şiddet sorunu yeniden Türkiye’nin gündeminde. Vahşi cinayete her kesimden tepki gelirken, kadına şiddetin son bulması için çağrılar yapıldı. Bu kapsamda Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da, “Kadınlar bize emanet. Onlara iyi bakmalıyız” mesajını verdi. Ancak Erbaş’ın sözleri bağlamından koparılarak sistematik bir şekilde dine saldırı malzemesi yapıldı….

0 Yorum Yapıldı
Bağlantı kopyalandı!
‘Kadın emanettir sözüne saldıranlar iyi niyetli değil’

Emine Bulut’un eski kocası tarafından canice öldürülmesi sonrasında kadına şiddet sorunu yeniden Türkiye’nin gündeminde. Vahşi cinayete her kesimden tepki gelirken, kadına şiddetin son bulması için çağrılar yapıldı. Bu kapsamda Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da, “Kadınlar bize emanet. Onlara iyi bakmalıyız” mesajını verdi. Ancak Erbaş’ın sözleri bağlamından koparılarak sistematik bir şekilde dine saldırı malzemesi yapıldı.

 

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Herkes bilmelidir ki, her ne sebeple olursa olsun bir kadının şiddete maruz bırakılması ve canına kıyılması, en büyük zulümdür. Dinimizde kadının canı, onuru ve hakları dokunulmazdır ve emanettir” açıklamasını yapmıştı.

Haber7.com olarak; kadına şiddete getirilmesi gereken çözümler ve ‘kadın emanettir’ sözünün anlamına ilişkin uzmanlarla konuştuk. Emekli Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan ile İlahiyatçı Ömer Döngeloğlu, kadının toplumdaki yerine vurgu yaptı, Peygamber Efendimiz’in eşlerine davranışını örnek gösterdi. KADEM Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, kadına şiddete karşı net mesajlar verdi ve getirdikleri çözüm önerilerini anlattı. Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Öğretim Görevlisi İsmail Öz ise, kadına şiddetin toplumsal boyutunu irdeledi ve nasıl önlemler alınması gerektiğini anlattı.

 

NECMETTİN NURSAÇAN: İNANÇ EKSİKLİĞİMİZ VAR

Emanettir demek kadın ikinci sınıf demek değildir. Rabbimiz böyle yaratmış. Erkek, erkek olarak kıymetli. Kadın da kadın olarak kıymetli. Rabbimiz buyuruyor ki: Kendi cinsinizden eş verdim ki huzur bulasınız, saygı ve sevgi duyasınız. 

Diyanet İşleri Başkanımızın sözünü oraya buraya çekmek doğru değil. Güzel bir sözdür. Doğrudur. Anlam nedir? Anlam illa kadın ikinci sınıf demek değildir. “Sizin hayırlınız eşine hayırlı olandır. Ben ise eşine karşı en hayırlı olanım.” Sevgili Peygamberimiz böyle buyurmuş. Ayşe annemize karşı her zaman güler yüzlü, tatlı sözlü davranıyor. Kadını aşağılamayın, vurmayın diyen Allah Resulüdür. Ben güçlüyüm, ben erkeğim, fiziki bakımdan güçlüyüm, benim dediğim olur demek değil. Allah daha güçlüdür diyor ayette. Fiziki bakımdan ben daha güçlüyüm deme, Allah daha güçlüdür, daha büyüktür diyor.

“ERKEK VE KADIN BİRBİRİNE MUHTAÇ”

Aile ne demek? Kadın erkeğe, erkek de kadına muhtaç. Öyleyse birbirlerine saygıları, sevgileri olacak. Ailenin temel taşları kadın ve erkektir. Birbirlerine karşı aralarında sevgi ve saygı bağı vardır.

Yuvada baba güneş, ana ay, çocuklar da yıldızlar gibidir. Mesela Allah’ın Resulü, insanlar içinde en çok kime iyilik ederim anneme, sonra kime anneme diyor. Dördüncüsünde  babama diyor.

Anne 9 ay karnında taşımış, ömür boyu da kalbinde taşımış. Milletin yuvasının temel taşı annedir. Yuvayı yapan dişi kuş denir. Annemize çok saygımız olacak. Aile reisi de hanımı rencide etmeyecek. Ona iyi davranacak.

Sevgili Peygamberimiz daima nazik ve kibardı. Mesela camiden geliyor sabah. Kahvaltı var mı? Yok. Yoksa bugün oruca niyetleneyim diyor. Var da sirke var. Sirke ne güzel katıktır. Allah Resulü hiç geçimsizlik yapmıyor.

ÖMER DÖNGELOĞLU: KELİMENİN ETİMOLOJİSİNE BAKMAK GEREKİYOR

“Kadın Allah’ın emanetidir” sözü Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi’nde söylediği mübarek bir hadis-i şeriftir. Bugünkü Türkçeye geçen emanet manasını sanki zimmetinde bir malmış anlayışı, bu Türkçenin Arapça’dan Türkçeye geçen kelimelerin misyonundan kaynaklanıyor.

Oysa Peygamber Efendimiz bugün kullanılan emanet manasında mı kullandı. Önce etimolojisine bakmak lazım. Emanet Arapça bir kelimedir. Emniyet, güven manalarını da içerir. Erkeğin daha güçlü oluşu ve erkeğin hakim olduğu bir toplumda Allah’tan korkup kadınların güvenliğini sağlayın. Yani onları normal sağlıklı birer anne, toplumun bir parçası olabilmesi için güçsüz oluşlarından dolayı onları yok saymamayı, onlara Allah’ın bir emaneti, yani güvenliği sağlayın. Koruyun onları mesajı veriyor. Ama biz emaneti hakaret gibi algılıyoruz. Bu Peygamber Efendimizin hadisi şerifidir ve anladığımız şey bugünkü anlayışla o günkü dili anlama hatasıdır diye düşünüyorum.

“ALLAH VE PEYGAMBERİMİZ KADINA İYİ DAVRANMAYI TAVSİYE ETMİŞ”

Gerek Kur’an-ı Kerim’de gerek peygamber efendimizin sünnetinde kadınların naif varlıklar, ince ruhlu varlıklar oldukları; daha çok duygusal oldukları yönü ikaz edilmiştir. Onlara iyi davranmayı, Allah ve Peygamber Efendimiz özellikle tavsiye ediyor. Mesela Ayşe annemiz, ‘Resulullah hiçbir zaman ben hatalı davrandığımda bile bana vurmamıştır, bana kötü davranmamıştır’ diyor.

Hayatında hiçbir insana, herhangi bir canlıya hiç vurmamış bir peygamberin sünneti, ömründe hiçbir canlıya tokat atmamış bir peygamberin bu duruşu bize yeterince mesaj vermiyor mu?

Her Müslüman sadece bu yönüyle Peygamberimize benzemeye çalışsa, hiçbir canlı benden bir tokat bile olsa asla vurmayacağım, ona kötü davranmayacağım dese, bu bile şiddeti önlemede dinimizin bize katacağı önemli bir tavsiye değil midir?

“BİR KATİLİN 10 YIL HAPİS YATIP ÇIKMASI DOĞRU MU?”

Suçlar her dönemde olmuştur. Peygamberler öldürülmüş. Bırakın dinin suçu sıfırlama iddiasını, dini anlatan peygamberler şehit edilmiştir. Suç varsa, bunun bir cezası olmalıdır. 

Mesela bir kadını öldüren adamın 10 yıl hapis yatıp çıkması doğru mudur? Hangi akıl, hangi vicdan bunu doğru kabul eder? 3 yaşında çocuğa ahlaksızlık yapıp öldüren bir insana siz hapsin gerçekten ceza olduğunu düşünüyor musunuz?

Allah bu konuda bize bir fikir veriyor. Bunu Batı’dan bir adam söylediğinde ciddiye alıp da Allah’ın söylediğini ciddiye almamak ne kadar büyük bir çelişki. Allah bizi yaratmış, bizim dürtülerimizi, hislerimizi en iyi bilen o değil midir? Hadi O olduğuna inanmasa bile insanoğlu, öldürene ölüm cezası vermek eşit bir ceza değil midir? Kim diyor bana 2+2’nin 4 olmadığını. 2’nin karşısında 2 olacak. 2’nin karşısında 1 koyarak beni ikna edemezsin. Öldürmüşse, kasıtlı bir öldürme varsa o kesinlikle öldürülmelidir. Çünkü Allah Kur’an’da, “Sizin için kısasta hayat vardır” buyuruyor.

KADEM BAŞKANI: TÜRKÇE ANLAMINA BAKIP DİNİ SUÇLAYAMAZSINIZ

Son günlerde kamuoyunun da dikkatini çektiği üzere “şiddet” sorunu hem ülkemizin, hem de dünyanın en önemli problemlerinden biri. İnsanoğlu nefsini ve nefsinin isteklerini terbiye etmediğinde, maalesef vahşetin bir parçası olabiliyor. Bu nedenle insanın tekamülünde eğitim ve doğru örnekler çok önemli bir yer tutuyor. Kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı hatta tüm canlılara karşı merhametten ve vicdandan beslenmeyen bir yaklaşım şiddeti büyütüp şiddetin yayılmasına sebep oluyor. Bu bağlamda KADEM olarak bizler her türlü varlığa karşı yöneltilen şiddeti reddediyoruz. Şiddete maruz kalan kadınlarla ilgili ise, özellikle mağduriyetlerinin azaltılması yönünde çalışmalar yürütüyoruz. Ürettiğimiz söylem ve uyguladığımız projelerle, kadınların fiziki ve psikolojik şartlarının düzelmesine gayret ediyoruz. Ayrıca çeşitli şekillerde şiddet mağduru olan kadınlara hukuki danışmanlık hizmeti sunuyor ve ihtiyaç doğrultusunda bizlerden yardım talep eden mağdurların davalarını takip takıyoruz.

“YALNIZCA STK’LAR YETERLİ OLMUYOR”

Fakat takdir edersiniz ki, kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için yalnızca kadın STK’larının çalışmaları yeterli olmuyor. Yargının, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, farklı sivil toplum örgütlerinin, yani kadın-erkek toplumdaki her bir ferdin aynı tutarlılıkla hareket etmesine ihtiyacımız var.

Öncelikli olarak, bu alanda uzman birimlerin kurulması gerekiyor. Bu uzmanlar şiddet alanında yetkin, mağdurun psikolojisini anlayabilecek gerekli donanıma sahip bireylerden oluşmalı.

Diğer taraftan şiddete maruz kalan kadınların destek için başvurdukları tüm kurumlarda yasal hakları konusunda da anlaşılır ve etkili bir biçimde bilgilendirilmeleri gerek. Bu alanda ne yazık ki bazı boşlukların olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte koruma ve uzaklaştırma sürelerinin de, her olaya özgü bir şekilde değerlendirilmesi etkin bir koruma sağlanması açısından hayati öneme sahip.

“KELİMENİN ANLAMINA BAKMAK GEREKİYOR”

Öncellikle emanet kelimesinin Türkçede ve Arapçada ne anlama geldiğinin çok iyi anlaşılması gerekiyor. Türkçede emanet kelimesi yaygın olarak birine geçici olarak bırakılan eşya, nesne anlamında kullanılmaktadır.  Oysaki Arapçada emanet kavramı emniyet kökünden gelmektedir; yani güvenmek, korku ve endişeden emin olmak demektir.  Kuran-ı Kerim nazil olduğundan beri geçen 1400 senelik süre içinde, anlamları değişerek ve daralarak gelen kelimeleri Türkçede kullanıldığı manasına bakıp yorumlayarak dini suçlayamazsınız.

“KADINA VERİLEN DEĞERİ GÖSTERİYOR”

Nitekim literatürde de emanet kelimesi günlük dilde kullanılan dar anlamının yanında çok geniş şekilde kullanılıyor. Örneğin, insana geçici olarak verilen ruh ve beden de bir emanettir. Dolayısıyla hiçbir insan, kendi bedeni de dâhil hiçbir canlıya zarar veremez, kimsenin ruhsal ve bedensel bütünlüğüne saldıramaz. Kadın emanettir demek, kadına verilen değerden ötürü; kadının canının, ruhunun ve cisminin emniyette olmasını sağlamak, erkeğin kadına karşı davranışlarında onu incitmemesi, onun her türlü tehlikeden korunması demektir.

Emanet, hıyanetin tam karşıtıdır.  Günümüzde yaşanan bu akıl almaz şiddet olayları, kadının hor görülmesi, değer verilmemesi, kadının haklarına karşı hıyanet edilmesi ile ilgili bir durumdur. Dolayısıyla kadının emanet olarak görülmesi onu tahkir etmek değil, tam tersine Allah tarafından ona verilen, sahip olduğu haklarını güvence altına almak anlamındadır.

Kuran’da Nisa Suresi 58. ayette “Allah size emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.” buyurmaktadır. Burada emanet ve adalet bir arada zikredilmiştir. Ayet, emanet sorumluluğunu alan kişinin adaletli davranmasını da vurgular. Erkek ve kadın bu dünyayı birlikte inşa ederken birbirlerinin emanetidirler. Kısacası biz emanet kavramı ile kadın ve erkek arasında birbirinin dostu, refiki olmayı; birbirinin hakkını gözeterek değer vermeyi anlıyoruz.

İnsana ve yaşayan her canlıya bu kadar kıymet veren ve ismi de esenlik olan bir inancımız varken, dinin özünün bağlamından bu denli koparılmasını hiç de iyi niyetli bir yaklaşım olarak görmüyoruz.

İSMAİL ÖZ: EŞİTLİK YANLIŞ ALGILANIYOR

Eşitlik mevzusu hiçbir zaman tartışmayı bitirmeyecek boyutta kullanıyor. Zira biz İslam inancında adaletten yanayız. Yani erkek erkek olarak, kadın kadın olarak değerli. Dolayısıyla ikisi de insan. Soyun korunması, canın korunması, malın korunması, namusun korunması…

Bütün bunlar aslında İslam’ın beş temel dokunulmazlığı üzerinden bakmanız zaman o zaman sizin kalkıp da insan vasfı taşıyan kadın, çocuk ya da erkek olabilir, ne olursa olsun daha perspektif baktığınız için öyle zannediyorum ki şiddetin önlenmesi de söz konusu olmuş olabilir.

Ailenin içerisinde olan bu şiddet, travma çocukları da kötü etkiliyor. O çocukların gözü önünde şiddet işlendiği zaman o bilgileri hiçbir zaman unutmayacaklar. Ama o şoklamayla öğrendikleri travmatolojik hadiseyi ben ömürleri boyunca unutmayacakları kanaatindeyim. Psikologlar yardımıyla bunu alt etme noktasında bir eğitim alabilirler ama asla kökünü kurutmaları mümkün olmayacak. Bu vesileyle çocuklarımızın sıhhatli bir şekilde geleceğe bakabilmelerinde de bu tip şiddet olaylarından uzak durmamız gerekiyor.

Kadınlar bize emanettir sözü ancak aynı kültürden, aynı inançtan oluşanlar için geçerli. İslam inancında Peygamber efendimiz kadınları erkeklere, erkekleri de kadınlara emanet ediyor. Bir Müslüman bunu zaten bilir. Hem kadın erkeğe, hem de erkek kadına emanet olduğuna göre, birinin diğerine üstün olması zaten söz konusu değil. Eşitlikten ziyade adaletin öne çıktığı bir hayat bizi mutluluğa götürebilir.

Seküler bir zeminden veya farklı bir inançtan ya da ideolojiden bakanların İslam inancının kadına verdiği değeri bu şekilde farklı bir noktaya çekerek, özellikle İslam’ın bu boyuttaki ruhuna saldırmak aklın alabileceği bir tabloya tekabül etmiyor. Diyanet İşleri Başkanının sözlerini eleştirenlerin önce, Peygamber Efendimizin kadın hakkında ne söylediklerine ve Kur’an’da kadından nasıl bahsedildiğine bakmaları lazım.

Henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yap

Benzer Haberler
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’dan Konut Kampanyalarına Destek Açıklaması
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’dan Konut Kampanyalarına Destek Açıklaması
Emine Erdoğan, Ukraynalı Yetim Çocukları Ziyaret Etti
Emine Erdoğan, Ukraynalı Yetim Çocukları Ziyaret Etti
Emine Erdoğan’dan Ukraynalı Yetim Çocuklara Ziyaret
Emine Erdoğan’dan Ukraynalı Yetim Çocuklara Ziyaret
Emine Erdoğan, Üreten Kadınları Ödüllendirdi
Emine Erdoğan, Üreten Kadınları Ödüllendirdi
TMSF’den Yapılan Açıklamada Şirketlere El Koyma İddiaları Yalanlandı
TMSF’den Yapılan Açıklamada Şirketlere El Koyma İddiaları Yalanlandı
Türkiye Meclisi Yeni Haftada Siber Güvenlik ve Otel Yangını İncelemesi Yapacak
Türkiye Meclisi Yeni Haftada Siber Güvenlik ve Otel Yangını İncelemesi Yapacak
Yeni Kalem - Haberin Merkezi
Copyright © 2025 Tüm hakları YENİKALEM 'de saklıdır.