Doğal Yaşamdan Uzaklaşma ve Stres Sindirim Sistemi Rahatsızlıklarını Artırıyor
Sindirim sistemi rahatsızlıklarından yakınanların sayısı göz ardı edilmeyecek kadar çok. Doğal yaşamdan uzaklaşmak bu hastalıklardaki artışının ilk nedeni. Bir diğer neden de çoğu hastalıkta olduğu gibi stres. Genç yaşlı demeden her yaşta ortaya çıkabilen bu hastalıklar, hayat kalitesini etkilemek bir yana tedavi edilmediği taktirde ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Özellikle son yıllarda sıkça görülmeye başlayan crohn ve ülseratif kolit hastalıkları, bunlardan sadece ikisi. “İnflamatuar bağırsak hastalıkları” başlığı altında yer alan bu iki hastalık, genellikle beraber anılıyor. Ancak her ikisinin vücutta yarattığı tahribat da tedavi şekli de farklılık gösteriyor.
Belirtiler ve Tanı Yöntemleri
Crohn ve ülseratif kolit hastalıkları aynı grupta yer alsa da farklı belirtilerle seyrediyor. Ülseratif kolitin ilk belirtileri yoğun karın ağrısı, kanlı ishal ve nadiren mukus denilen sıvının görülmesidir. Bu belirtiler en fazla 10 gün içinde kanlı ishale dönüşür. Başlangıçta hastalarda gaz, geğirme ve şişkinlik gibi sindirim sistemi şikayetleri de ortaya çıkabilir.
Crohn hastalığı ise öncelikle sindirim sistemi şikayeti ve karın ağrısıyla başlar. İshal bu hastalıkta ancak ileriki safhalarda görülür. Crohn hastalığı ağızdan makata kadar etkili olmasına rağmen bazen tanı koymak için 1-2 yıl gecikme yaşanabilir. Hastalara başlarda sindirim zorluğu teşhisi konularak mide ilaçları ve gaz giderici ilaçlar verilebilir.
Ülseratif kolit hastalığında tanı hemen konulabilir. Hastaların yüzde 80-90’ı karın ağrısı ve ishal şikayetleriyle doktora başvurur. Bu nedenle ülseratif kolit hastalarına yüzde 90 oranında erken teşhis konulabilir.
Mikrobiyatanın Bozulması Önemli Bir Neden
Ülseratif kolit ve crohn hastalıklarının ortaya çıkmasında ailesel öykü de etkili olabilir. Ancak mikrobiyatanın dengesinin bozulması da önemli bir neden olarak karşımıza çıkıyor. Çevresel faktörler, sigara, aşırı stres, kötü beslenme ve mikroplu maddelerin yenmesi mikrobiyatanın bozulmasına sebep olabilir. Bu durumda hastalık yapabilecek mikroorganizmalar vücutta hakimiyet kurarak hastalıklara yol açabilir.
Tedavi Yöntemleri
Hem crohn hem de ülseratif kolit kronik hastalıklardır ve dönem dönem alevlenme gösterebilirler. Neyse ki günümüzde her iki hastalık da tedavi edilebilir. Crohn hastalığı ilaçlarla tedavi edilebilirken, bazı türlerinin tedavisi zor olabilir. Ülseratif kolit hastalarına sağlıklı bir kişiden alınan gaita mikrobiyatanın hastaya nakledilmesiyle yüzde 90-95 oranında tedavi sağlanabilir. Tedavi sonuç vermezse cerrahi müdahaleler düşünülebilir. Ancak crohn hastalığında cerrahi müdahaleler genellikle istenmeyen sonuçlara yol açabilir ve hastalık tekrarlayabilir.
Tedavi Edilmezse Kanser Riski Artar
Hem crohn hem de ülseratif kolit tedavi edilmediği takdirde kanser riski artar. Bu nedenle hastaların düzenli olarak takip edilmesi ve gerekli tedavi yöntemlerinin uygulanması önemlidir. Yıllık kolonoskopi ile hücre bozulması takip edilmeli ve gerekirse endoskopik veya cerrahi yöntemlerle temizlenmelidir. 10 yıla kadar risk düşüktür, ancak 15 yıldan sonra risk daha da yükselir.