Uydu ve Roketlerin Hava Trafiğine Tehdidi Araştırmacılar, dünya genelindeki uçuş verilerini analiz ederek gökyüzündeki uçakların dağılımını modelledi ve kontrolsüz roket gövdesi yeniden giriş kayıtlarıyla karşılaştırdı. Çalışma, özellikle SpaceX’in Starlink projesi gibi büyük ölçekli uydu yerleşimlerinin hava trafiği riskini artırdığını gösteriyor. Artan Uçak Yoğunluğu ve Risk Faktörü Uçuş yoğunluğundaki artış, giderek daha fazla uydu ve roketin…
Araştırmacılar, dünya genelindeki uçuş verilerini analiz ederek gökyüzündeki uçakların dağılımını modelledi ve kontrolsüz roket gövdesi yeniden giriş kayıtlarıyla karşılaştırdı. Çalışma, özellikle SpaceX’in Starlink projesi gibi büyük ölçekli uydu yerleşimlerinin hava trafiği riskini artırdığını gösteriyor.
Uçuş yoğunluğundaki artış, giderek daha fazla uydu ve roketin yörüngeye gönderilmesiyle birlikte hava trafiğini de artırıyor ve uçakların uzaydan düşen cisimlerle çarpışma riskini artırıyor. Mevcut teknolojilerle düşen uzay çöplerini takip etmek mümkün olsa da, bu durum havacılık için büyük bir tehdit oluşturuyor.
Bilim insanları, uzaya gönderilen roket ve uydular için “kontrollü yeniden giriş” sistemine yatırım yapılması gerektiğini vurguluyor. Ancak mevcut fırlatmaların sadece yüzde 35’inde bu sistem kullanılıyor. Önlem alınmazsa, hava sahası otoriteleri yakın gelecekte kontrolsüz uzay enkazlarıyla daha fazla karşılaşacak.
Araştırmacılar, hükümetlerin ve özel şirketlerin iş birliği yaparak uzay faaliyetlerinde güvenliği artırmaları gerektiğini belirtiyor. Şu anda yörüngede bulunan 2.300’den fazla roket gövdesi var ve bu gövdeler kontrolsüz şekilde Dünya atmosferine yeniden girecek. Hava sahası yetkilileri, önümüzdeki yıllarda bu potansiyel tehditle başa çıkmak zorunda kalacak. Araştırma, Scientific Reports dergisinde yayımlandı.
