Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Kore İş Ve Yatırım Toplantısı’nın açılışında konuşan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, ekonominin koronavirüs (Covid-19) nedeniyle global olarak zor bir dönemden geçtiğini belirtti. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) 2020 yılında dünya ekonomisinde yüzde 4.9 daralış öngördüğünü hatırlatan Pekcan, tüm bu negatif şartlara rağmen Türk ekonomisinin dinamizmini ve dayanıklılığını koruduğunu söyledi. Pekcan şunları belirtti : “Türkiye ihracat kapasite performansını hatırı sayılır bir düzeyde koruyor. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) değerlendirme raporlarına göre OECD ülkeleri arasında Türkiye ekonomik düşüşte Çin ve Kore’den sonra en az etkilenmiş ülke olacak.”
“TÜRKİYE’NİN KORE’DEN ÇOK FARKLI BEKLENTİLERİ VARDI”
Türkiye’nin hızlı olarak iyileşmeyi öngören az sayıda ülkeden biri olduğunu söyleyen Pekcan, “Türkiye ve Kore arasındaki ticaret hacmi geçen sene 6.7 milyar dolar oldu. Biz Kore’yle ticaret rakamlarımızı neden artırmak istiyoruz ; Türkiye’nin aleyhine hatırı sayılır bir ticaret açığı var ve bu büyük bir endişe kaynağı. Serbest Ticaret Anlaşması (STA) 2013’te devreye girdi. Ardından 2018’de Hizmet Ticareti Anlaşması ve Yatırım Anlaşması da devreye girdi. Biz bu anlaşmalara çok değer veriyoruz. Şunu ifade etmeliyiz ki Kore’yle ticaret ve yatırım ilişkileri açısından STA ilk devreye girdiğinde Türkiye’nin çok farklı beklentileri vardı şu anki resmin aksine” dedi.
“KORE’DEN BEKLENTİLERİMİZ HENÜZ KARŞILANMADI”
Pekcan konuşmasında şunları da ifade etti : “2019’da Kore ithalatta, Türkiye’nin 9’uncu en büyük ortağıydı. İhracat yaptığımız ülkeler arasında ise 43’üncüydü. Yani STA olmasına rağmen Kore Türkiye’nin toplam dış ticaret açığındaki en büyük paya sahip ülkelerden biri. Bizce bu sürdürülebilir bir durum değil. Ülkeler kendi iç endüstrilerini korumak adına değişik önlemler alıyor. Kore’den ticaret ve yatırım olarak da somut adımlar bekliyoruz. Kore’den yüksek beklentilerimiz vardı ama bunlar henüz karşılanmadı. Kore’den Türkiye’ye toplam yatırım 2012 yılında 437 milyon dolar civarındaydı. Sta’dan sonra 2013-2019 arasında toplam yatırım aynı düzeyde kaldı; 438 milyon dolar.” “Türkiye olarak ticaret ve yatırım anlaşmamız çerçevesinde ekonomik ilişkilerimizi derinleştirmek istiyoruz” diyen Pekcan, “Korkarım Kore ayrıcalıklı statüsünü artık koruyamayacak. Tabii ki bu bizim için istenilen bir durum değil. Onun için ortak sorumluluğumuz bu ticaret yapımızı da nispeten daha dengeli ve sürdürülebilir bir şekle getirmeliyiz. Umarım bugünkü etkinlik bizim çabalarımıza bu yönde katkıda bulunacaktır. Kore ve Türk iş dünyasının rolü ve desteği çok kritik önem taşıyor bu aşamada.”