Bugün sabah 09.00’da başlaması gereken duruşma SEGBİS sistemindeki yoğunluk sebebiyle 13.45’te başladı. Elazığ E Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Yusuf Aydemir’in SEGBİS’le katıldığı duruşmada tutuksuz sanıklar Mehmet Ali Aydemir, Ayşe Artam, Yıldırım Artam, Musa Aydemir (29), Besim Dursun (48) eşi Hatun Dursun (56) mahkeme salonunda hazır bulundu. Pandemi kurallarının uygulandığı mahkeme salonunda herkes maskeli ve bir sandalye boş olacak şekilde oturdu. Adliye dışında ise dava sebebiyle Ağrı polisi, geniş güvenlik önlemi aldı.
TÜM SANIKLAR BERAATLERİNİ İSTEDİ
Davaya müdahil olan Aydemir ailesinin avukatı ile Ağrı Barosu ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları sanıkların cezalandırılmasını istedi. Aydemir ailesinin avukatı Erdoğan Tunca, yargılamanın uzamaması için tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmesini talep etti. Tunca, “Bütün beyanlarımız somut olaylara göredir. Bir kişiye yapılmış bir suçun bütün insanlığa yapılmış bir suç olduğunu varsayarak karar verilmesini istiyoruz” dedi. SEGBİS’le ifadesi alınan Yusuf Aydemir, suçlamaları kabul etmedi. Aydemir, “Benim suçum günahım yok, ailem koronavirüse yakalandı. Perişan haldeyiz. Adaletinize sığınır ve beraatimi isterim. Yemin ederim ki suçsuzum” dedi. Tutuksuz sanıklardan Mehmet Ali Aydemir de hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Araba kullanmayı bilmediğini belirten Aydemir, suçsuz olduğunu ifade etti. 8 aydır telefonlarının dinlendiğini, bu süre zarfında Hamur ilçesine gidip gelmediğini söyledi. Aydemir, Leyla’nın kaybolduğu ilk günden itibaren babanın yanında olduğunu anlatarak beraatini istedi. Sanıklardan Besim Dursun ise savcının mütalaasını kabul etmediğini söyledi. Dursun, “Adaletinize sığınır ve beraatimi isterim” dedi. Tutuksuz yargılanan sanıklarda Yıldırım Artan da “Bu bize atılan bir iftiradır. Leyla Aydemir’in babası Nihat’ı tanımam. Beraatimi isterim” diye kendisini savundu. Sanıklardan Ayşe Artan da mahkemedeki savunmasında şunları söyledi: “Benim de bir çocuğum var. Leyla’yı televizyonlarda gördüm. Bir dedikodu sonucu buradayım. Böyle bir şeyi nasıl yaparım. Benim de bir çocuğum var. Ben de bir anneyim, beraatimi isterim.” Savcının mütalaasında beraatini istediği Hatun Dursun, Türkçe bilmediği için tercüman aracılığıyla Kürtçe verdiği ifadesinde beraatini talep etti. Hatun Dursun, hasta olduğu için mahkeme başkanı tarafından duruşma salonu dışına çıkarıldı.
TANIKLARI DİNLEMEKTEN VAZGEÇTİLER
Duruşmada mahkeme heyeti 3 tanığın dinlenmesinden vazgeçerken ilk duruşmada baba Nihat Aydemir şikayetçi olmadığı için katılma talebi reddedilirken, anne Şükran Aydemir’in katılma talebi mahkeme tarafından kabul edildi. Duruşmada son sözü sorulan sanık Yusuf Aydemir’den suçsuz olduğunu tekrarladı. Aydemir, “Bana bu iftirayı atanlardan hesabını soracağım. Suçsuzum beraatimi istiyorum” dedi. Mahkeme heyeti, karar için duruşmaya ara verdi.
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ