Devrin Beşiktaş Başkanı Süleyman Seba, tayyare korkusu olmasından, kara kanalıyla Münih’e gidecek. Sabah Denizli Havalimanı’nda tam uçağa binerken gazeteden Gürses aradı. Başkan’ı takip edecek bulunan Akıcı kaza yapmış oldu, inince direkt şirkete gel çözüm bulalım.” Çözüm şuydu; uçakla Zagreb’e gidip burada başkanın konvoyuna katılacağım! Tekrardan havalimanına dönerek Zagreb’e uçtum. Seba ile aynı vasıtada bulunan sevgili abimiz Erol Kaynar’ı aradım. “Bulgaristan’ı geçtik. Sabah bilgiler istanbulbahis sitesinde 9 şeklinde otobanda köprünün altında olursan, seni alırız” dedi. Türkiye’de bayram olmasından onay alamayınca vize alamadım. Elçilik çıkışı Erol abi aradı. “Bosna-Sırp savaşı yüzünden yollar tehlikeli. Macaristan üstünden gideceğiz. Graz’a geç sınırda buluşuruz” dedi. Vize meselesini anlatıp kapattık. İstanbul’a dönüş amacıyla alana geçtim. Bu kez şans döndü. Münih’e tayyare var. 48 kişilik küçücük tayyare. Öyleki ki pilot kalkış evveli yolcuların konumunu değiştirdi.
Havada denge sağlansın diye. Aramıza cenk girse de ertesi gün Başkan’la Münih maçı evveli bir araya gelebildik. Gordon Milne devresinde ekip, yöneticiler ve medya aynı otelde kalıyordu. Bir gece gazeteci arkadaşımız Sel ile Yolyapan, Arnhem’deki kampa geç saatte geldiler. Gece yarısı anahtarlarının oda arkadaşlarında kaldığını fark ettiler. Otel kapalı, o devre cep telefonu da yok. Ellerine taş alarak otelin dışından 3. katın camlarına atmaya başladılar. Futbolcular dahil bütün otel ayağa kalkmış, pencerelerden taş atanı arıyorlardı. İkili hemen karanlığa karıştılar. Sadece Yönetici Özdurmaz ve Solu hali anlayınca “Çocuklar yanlışlık olmuş” diyerek hali sakinleştirdiler. Odasına isabet eden taş ile camı kırılan Milne de, ilgililerle konuşup meseleu çözme inceliğini göstermişti. Sonradan öğrendik ki, o bölümde oldukça ırkçı saldırılar olmasından İngiliz Hoca bunu kendilerine karşı ortaya getirilen saldırı sanmış.
Site: https://istanbulbahisadresi.xyz