İmamoğlu, ramazan ayının son iftarını ailesi ve yakın akrabalarıyla Beylikdüzü’ndeki bir restoranda yaptı.
İftardan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İmamoğlu, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) sandık görevlilerine ilişkin kararını değerlendirdi.
YSK’nın sandık başkanları kararına tepki
Ben her zaman olduğu gibi bu vesileyle YSK’dan bu kararı alan kişileri kınıyorum” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Onlar demokrasiye büyük zarar vermişlerdir ama bugün itibariyle alınan karara da şaşırmıyorum. Çünkü tuz koktu. Ne yapacaklarının hiçbir kıymeti yok. Şöyleydi, böyleydi demenin bir kıymeti yok. Bu kadar, tuz koktu. Acı bir süreç yaşıyoruz. Demokrasiyi tamir etme görevi İstanbul halkına düşmüştür.
Binali Yıldırım ile canlı yayın
Binali Yıldırım ile bir televizyon programına çıkmaları hususuna değinen İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Grup başkan vekilimiz vasıtasıyla bize talep iletildi. Görüşmeleri arkadaşlarım yapacaklar. Biz bu konuda çok netiz. Bu sürecin 31 Mart öncesi de olması konusunda taleplerimiz olmuştu. Rakibimiz ‘Böyle bir şeye gerek yok’ demişti. Son süreçte de yine defalarca iletmiştik. Farklı bahanelerle önce olumsuz sonra tek başına karar veremeyeceğini iletmişti.
”Şartlı evetini kabul ediyorum”
En sonda da ‘Sadece İstanbul’u konuşursak şartlı bir evet’ demişti.Ben şartlı evetini kabul ediyorum. Tabi ki İstanbul’u konuşacağız. Başka neyi konuşacağız ki? Ekrem’in kökenini konuşacak halimiz yok. Ekrem’in hangi mensubiyete ait olduğu, etnik kökeni ya da inancı… Zaten benim elimde bir alet yok. Kimsenin inancını ölçmem, ölçemem. Kimsenin de benimle ilgili konuşmasına fırsat tanımam.
”Projeleri konuşmak zorundayız”
Ben de Sayın Yıldırım’ın böyle bir sürece dahil olmayacağını düşünüyorum ama bunları da sormasını isterim ayrıca ya da zihnindeki düşünceleri konuşmasını isterim ama kesinlikle İstanbul’u konuşacağız. İstanbul ile ilgili üretilen tezleri, komplo teorilerilerini konuşmak zorundayız, projeleri konuşmak zorundayız.
”17 yıl sonra iki siyasi kimliğin görüştüğü bir programı yaşatmış olacağız”
Yine İstanbul’la ilgili elbette ki 6 Mayıs’ta alınan ve şu son alınan yargı kararını konuşmak zorundayız. Bunlar da İstanbul tanımına dahildir. Bunu bilgi olarak arkadaşlarıma verdim. Ben hazırım. Ekran konusunda, nasıl bir program olacağı konusunda benim danışmanlarım ve muhtemelen Sayın Yıldırım’ın danışmanları bir araya gelecek ve konuşacaklar. Milletimizin huzurunda neredeyse 17 yıl sonra iki siyasi kimliğin görüştüğü bir programı yaşatmış olacağız. Vesile olduğum için mutluyum.”