Karadeniz mitinglerini değerlendiren İmamoğlu, “İnsanı doğduğu şehrin böyle kucaklaması muazzam bir duygu. Benim için muazzam bir duygu olmuştur. Hayatımın en güzel bayramlaşması diyebilirim. Vatandaşımızla buluşmanın bu kadar büyük coşkuyla yapılması bize karşı yapılan yalanların, iftiralara yanıt olmuştur” dedi.
“VIP kapısında karşılandık”
Ordu-Giresun Havalimanı’nda yaşanan VIP krizi hakkında açıklama yapan İmamoğlu şunları söyledi:
Olay VIP meselesine dökülerek, yüzbinlerce insanla miting yaptığımız insanla aynı gün Türkiye adına vahim saldırıyla denkliğiyle insanların bunu irdelemesi lazım. Ben Trabzon’a indiğim an itibariyle biz VIP kapısında karşılandık. Ben nereden gireceğimi, nereden çıkacağımı takip edecek değilim. İlgili insanlar var. O insanlar bizim rotamızı çizer.
Trabzon’da uçaktan indik ve insanlar bizi VIP’te karşıladığı için oradan çıkış yaptık. Trabzon Valisi gerekli izni vermiştir. Böyle bir manzarayla VIP bölümünde karşılandık, kalabalık bir insanla Trabzon’a giriş yaptık. Gittiğimiz her yerde bir anda bazen yüzlerce binlerce insanın etrafımızı sardığı günler yaşıyoruz. Bizim Trabzon’a girişimizdeki VIP salonu tercihimizde bir kolaylaştırma olduğunu da düşünüyorum.
“Ben içeri giriyorum kaos karmaşa”
Aynı düşünce Ordu için de düşünüldü. Bizim Ordu’dan ayrılma saatimiz 20.00-20.30 gibi tasarlanmıştı. Muazzam bir ilgiyle karşılaşmamız, bizim havalimanına ulaşmamız 23.00-23.30’u buldu. Saat 20.30’da Ordu-Giresun Havalimanı’na gitseydik, orada terminal yoğunluğunda biz vatandaşımıza zarar vermiş olacaktık. Terminaller bomboş, biz geliyoruz, VIP kapısına geliyoruz, otopark giriş bariyerleri açılıyor, araçlarımız içeri alınıyor. VIP kapısı önünde ne olup bittiğinden haberdar değildim. Vatandaşlarımızla helalleşiyoruz. Bir milletvekilimiz içeri girelim diyor. Koluma giriyor. Kapıdan içeri geçiriyor. Bu esnada içerideki kargaşayı görüyorum. Bizim VIP’ten geçmemize dönük bir engel kapatırsın VIP salonunu kimseyi içeri almazsın. Ama siz kapıyı açık bırakıyorsunuz, içeri insanlar giriyor. Annem, babam çantalarını x-ray’den geçiriyor. Ben içeri giriyorum kaos karmaşa.
“Şov yaparak o güzel atmosferi gölgeleme amacına gitmiştir”
Bize Sayın Vali bize tuzak kurmuştur. Bir tuzakla, şov yaparak o güzel atmosferi gölgeleme amacına gitmiştir. Ben içeri giriyorum, olayı anlamaya çalışıyorum. Annemle karşılaşıyorum. Annem gayet üzgün şekilde ‘Ne oluyor’ diye soruyor. O esnada olayı anlıyoruz. Ben içeri gidiyorum ve konuşmamı yapıyorum. Bütün duygumu, ifadelerimi orada kullanıyorum.
“Sayın Seyit Torun’a rica ediyorum”
‘Vali Bey’e daha fazla prim yaptırmayalım tarzında konuşmalar yapıyorum. Sayın Seyit Torun’a rica ediyorum, diğer terminalden gidişimizi yapalım’ diye tavrımı ortaya koyuyorum. Buradan kendisine malzeme çıkarmak isteyenler; gidiyorum polislerle helalleşiyorum, oradan ayrılıp normal kapımızdan çıkarak İstanbul’a seyahatimizi devam ettiriyoruz. Buradan prim çıkarmak, başka ifadeler yaratmak, kimlik sıkıntısı ortaya koyma çabası basitlik çabasıdır. Bu tavır ve davranışları takip ediyorum. Bütünüyle gereken cevabı vereceğim.
“Biz kimseden uçak almış kimse değiliz”
Ekrem İmamoğlu, Koç Holding’ten uçak tahsisi konusunda ise, “Iskalanan başka şeyler var. İnsanın kişisel alanına, manevi ve masum hususi alanına dahil olmak isteyen Sayın Bakan’a bazı uyarılar yapmak istiyorum. Bir kiralama konusunda yapılan bir takım işlemlerle, biz kimseden uçak almış kimse değiliz. Türkiye’nin en öndeki kuruluşunu itham altında, iftira atmak çok ayıptır, yazıktır, günahtır” ifadelerini kullandı.