Habertürk Genel Yayın Yönetmeni ve köşe yazarı Altaylı, “Yapmayın Allah aşkına” başlığıyla yayımlanan dikkat çeken yazısında “Meseleden haberim şöyle oldu. Yoğun bir mail ve sosyal medya bombardımanı başladı; Yapılan bu rezilliğe karşı yazacak iki satırınız yok muydu? Sorular verilmiş. Bu ahlaksızlıktır. Sizden yazı bekliyoruz” ifadesini kullandı.
Altaylı gündeme bomba gibi düşen ortak yayın öncesi bir otelde Küçükkaya İmamoğlu görüşmesi için tepki gösterdiği yazısında şunları söyledi;
“Mesele şuymuş: İsmail Küçükkaya Taksim’de, The Marmara Hotel’de İmamoğlu ile buluşmuş.
Sosyal medya yıkılıyor.
‘Buluşmuş ve soruları vermiş’ diye bir iddia.
Küçükkaya da buna yanıt veriyor: ‘Danışmanları görmeye gittim. 3 dakika Ekrem Bey’i de gördüm. Soruları vermedim. Binali Bey’in danışmanları ile de görüştüm. Binali Bey’le de yüzyüze değil ama telefonla konuştum.’
Olayın başından sonuna saçmalık olduğunu öne süren Altaylı şöyle devam etti;
Olay baştan sona saçmalık. Geldiği nokta da bu sonunda. Binali Bey, yapmayı kabul ettiği tartışmaya ‘moderatör’ atıyor. Atanmış moderatör, günler boyu sürekli olarak iki tarafın temsilcileri le görüşüp yayının nasıl yapılacağına, formata, konulara karar veriyorlar.
Program zaten atanmış moderatörün ‘Kendini korumak için’ aşırı dikkatli yaklaşımı ile kötü bir yayına dönüşüyor.
Sonrasında da bu iddialar. Yahu Küçükkaya zaten iki tarafla da görüşüp duruyor. Soruları vermek için ille de Ekrem İmamoğlu ya da Binali Yıldırım’la bir araya gelip oturması mı gerekiyor?
Bu iş namus, haysiyet işi. Öyle bir niyeti olsa, soruları telefonla da verir, whatsapp’la da, maille de. Kim engelleyebilir ki, kendi namusundan başka.
Ayrıca da sorularda önceden verilecek ne var ki, verilsin. Aylardır sorulan, konuşulan, beylik konular. Belli ki, adaylar bu konuları istemişler.
Altaylı ayrıca şunları söyledi;
Ona göre hazırlanmış, malzeme getirmişler yanlarında, Küçükkaya da sormuş. İki soru da sosyal medya baskısı ile ya da meslektaş önerisi ile son anda eklendi. Şimdi hiç kimse buradan ‘Sorular verildi’ mağduriyeti yaratmasın. Hele Binali Yıldırım’ın ekibi hiç yaratmasın.
Eğer bunda çok ısrarcı olurlarsa birisi de çıkar ‘Bu işi yapabilecek onlarca gazeteci arasından İsmail Küçükkaya’yı siz seçtiniz. Demek ki, seçmeyi bilmiyorsunuz’ deyiverir!