Depresyon hemen hemen herkesin günlük yaşantılarında ara sıra yokladığı karanlık bir durumdur. Kişiyi bunalıma sürükleyerek günlük yaşantısında ki çoğu etkenlere karamsar bakmasına sebep olur. Bunun üzerine yapılan bir araştırmaya göre, Uzman Psikolog Özge Genlik, depresyonun alarmlı saat gibi olduğunu ifade etti. Genlik, ”Depresif bozukluğu, alarmlı çalar saat olarak değerlendiriyorum. Bir an gelir ve o saat…
Depresyon hemen hemen herkesin günlük yaşantılarında ara sıra yokladığı karanlık bir durumdur. Kişiyi bunalıma sürükleyerek günlük yaşantısında ki çoğu etkenlere karamsar bakmasına sebep olur. Bunun üzerine yapılan bir araştırmaya göre, Uzman Psikolog Özge Genlik, depresyonun alarmlı saat gibi olduğunu ifade etti. Genlik, ”Depresif bozukluğu, alarmlı çalar saat olarak değerlendiriyorum. Bir an gelir ve o saat kurduğunuz vakit çalmaya başlar. İşte o an uyanmanız gerekir ve ” Kendinizi bul”ma serüveniniz başlar. Depresif bozukluk her birimizin özümüzde var olan karanlık yönlerimiz ile buluşmak için harika bir fırsat, eşi benzeri olmayan engin bir deneyimdir” dedi.
KİŞİ KENDİ ACISININ ÜSTESİNDEN GELMELİDİR
Depresif bozukluğu tanısını almış kişilerin yaşam kalitesinin, azalması sonucunda ruh sağlığı uzmanları kişinin ruh halini ilaç ve psiko-terapi teknikleri kullanarak iyileştirmeye çalıştığını fakat bunun bir sonuç göstermediğini vurgulayan Uzman Psikolog Özge Genlik, ”Çünkü kişi sadece tedavi olur. Halbuki depresif bozukluğun iyileştirilme sürecindeki temel amaç: kişinin kendi öznelliğinde acısını deneyimleyebileceği zaman ve mekanı güvenli bir alan haline getirebilmek olmalıdır. Ancak böylelikle zihin; buluşmasına vesile olabilecek yollar kişiye sunulmalıdır: yoga, nefes terapileri, meditasyon gibi teknikler kişinin nihai amacı ile buluşmasına vesile olarak, kişiyi dönüştürürler” diye konuştu.
Henüz yorum yapılmamış.
Yorum Yap